duruzamanlar & hayata dair ne varsa

 
  Ana Sayfa
  pikeler
  nevresimler
  bohça ve havlular
  seccadeler
  mutfak takımları
  peçete yüzükleri
  peçetelikler
  yatak örtüleri
  sarma modelleri
  şiirce
  hayata dair
  hikayeler
  birazda gülelim
  gönül penceresi
  => Rabbin sana...
  => namazlarım
  => sevdim seni maduma
  => dua etmek
  => kıyaslama başkalarıyla
  resimli şiirler
  videolar
  Ziyaretçi defteri
Bugün 20 ziyaretçi (32 klik) kişi burdaydı!
Rabbin sana...

rabbin sana ne kırıldı nede darıldı


Rabbin sana ne darıldı, ne de seni
bıraktı...Bu ayet beni çok etkiliyor:( Diyelim başınıza istemediğiniz bir olay geldi.
Yıkık, perişansınız. Kimse ile
görüşmek istemiyorsunuz. Çoğunluk size küsmüş gibi. Yalnızsınız. Herkes
benden uzak, herkes bana kırgın
düşüncesi içinde çöküntü yaşıyorsunuz. Yalnızlığınızın karanlık mağarasına şu ayet bir güneş gibi doğuyor:
"Rabbin sana ne darıldı, ne de
seni bıraktı"(Duha-3)Kim
kırılırsa kırılsın, kim darılırsa darılsın, kim terk ederse etsin.
Rabbim terk etmiyor, kırılmıyor ya,
ne gam! .. Bu ne büyük ferahlık değil mi? ...........


Başınızda ağır bir dert var. Sanki hiç
bitmeyecek gibi geliyor. Sanki bu sorun hayatınızın sonunu hazırlıyor gibi. İşte o an ayet yetişiyor
imdada: "Demek ki, zorluğun

yanında bir kolaylık mutlaka var! Zorluğun yanında bir kolaylık muhakkak var! " (İnşirah-5/6)
Garantiyi veren Allah! .. Hem de ne garanti, her zorlukla beraber bir de kolaylık geleceği
"mutlaka" ifadesi ile pekiştirilip ikna olalım diye iki kere tekrarlanıyor.Ayet; kolaylığın zorluk içinde saklı olduğunu,
çözümün sorunda gizli olduğunu da
fısıldıyor. Bu manayı duymuş olan Niyazi Mısri(k.s) şöyle demiş:"Derman aradım derdime, derdim bana derman
imiş".........


Yakup, oğlu Yusuf'u yitireli 40 yıl olmuş.
Bedeni bu ıstıraba dayanamamış da gözleri kör olmuş. Ama hala ümit içinde evladını bekliyor.
Kardeşler Mısır'dan kervanla
dönünce: "Kervanda Yusuf kokusu alıyorum" demiş Yakup.
Oğulları acı acı gülerek:
"Baba, 40 yıl geçti, hala mı ümit, hala mı Yusuf? . Geç bunları geç" demişler.
Yakup'un cevabı ümit dolu: "Allah ın rahmetinden ümit kesmeyiniz; çukurundan çıkamayacak gibi hissediyorsunuz kendinizi. İşte hem
teselli hem ümit size:"Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden
kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü
O, çok bağışlayan, çok merhamet
edendir." (Zümer-53).........

Maddi sıkıntınız hat
safhada. Yoksul düştüğünüzü hissediyorsunuz. İflas ettiniz..Sıfırı tükettiniz yani. Nasıl ayağa kalkarım düşüncesi içinde
boğulurken ayet size yeni bir ümit
veriyor: "Eğer yoksulluktan korkarsanız, Allah dilerse lütfuyla sizi zengin kılar. Şüphesiz
Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve
hikmet sahibidir." (Tevbe-28).........

Bir yakınınız ölümcül
hastalıkla yatağa düştü. Doktorlar fazlaca ümit vermiyorlar.Çoğu kere Onu nasıl teselli edeceğinizi dahi bilemiyorsunuz. Gerçek
ortada iken moral vermeye çalışmak
sanki sahte davranmak gibi geliyor size. Ciddi bir delil olmalı ki hastanıza siz de inanarak
moral verebilesiniz. Eyyub Nebi var
Kur'an'da...Hastalıkların, dertlerin en ağırına müptela olmuş ama sıhhate
kavuşmuş. Onun hali size dayanak
oluyor: Kulumuz Eyyub u da an, o zaman Rabbine şöyle nida etmişti: "Bak bana, meşekkat ve acı ile
şeytan dokundu! Ve ona, bütün ailesini ve beraberlerinde bir misli daha tarafımızdan bir rahmet
olarak bahşettik ki, temiz akıllılar
için bir ibret olsun. (Sa'd-41/43).........

Olayları, gelişmeleri
yorumlamakta, tavır belirlemekte zorlanıyorsunuz. Bazen her şey lehinize giderken, bazı dönemlerde
de yığınla aleyhinize gelişmeler
oluyor.Aslında Allah Sisteminde lehte
yada aleyhte düzenlemeler söz konusu değil.Sadece olması gereken; olması
gerektiği en uygun vakitte gelişiyor. Ama yine de bazı şeyleri yediremiyorsunuz kendinize. Bir
tutamak arıyorsunuz. Ayet el veriyor
size: "Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsınız; oysa o, hakkınızda
hayırlıdır. Olur ki, siz bir şeyi
seversiniz; ama o, sizin hakkınızda bir fenalıktır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. (Bakara-216)


......... Rabbimiz Allah, Rasülümüz Muhammed(s.a.v) ,
Kitabımız Kur'an, Yolumuz Sırat-ı Müstakim! .. Bizden bahtiyarı yok dünyada! .. Her ne olursa
olsun, ne yaşanırsa yaşansın zafer ve
başarı bizim. Bunu da kafadan söylemiyoruz, Kur'an konuşuyor:Vel
Akıbetü lil Müttakin(Kasas-83):Akıbet(hayırlı son, güzel sonuç) Müttakiler (takvayı kuşananlar,
korunanlar, inanca sarılanlar)
içindir! .

ALINTI

 


 
   

 
 



hayatın koşturmacası içinde,hızına yetişemediğimiz zamandan bir kahve içimi anlar çalarak hazırlamış olduğum, hazırlarken keyif aldığım, bazen seviçlerimi bazen hüzünlerimi paylaştığım, kişisel bir sitedir duruzamanlar. olabilecek küçük aksaklıkları hoş görmeniz ve keyifli vakit geçirmeniz dileğiyle...

-----GÜLSÜM-----

 

 
 
peçete yüzükleri
peçetelikler
aşk budur işte ( videolar )
uyuyamamki ben ( resimli şiirler )
erkek dediğin ( hayata dair)
iki kum tanesi ( hikayeler )
dayanamıyorum( resimli şiir )
üşüyorum( resimli şiir )
yaşamak..( hayata dair )
iki ayrı kalp( resimli şiir )
imkansız ( resimli şiir )
kıyaslama kendini başkalarıyla ( gönül penceresi )
yoruldum ( şiir )
 

 
 
oyun

Oyundan kaçar gibi çocukluk ettik yine sen dudaklarını büktün ben sırtımı döndüm kaçıyor elimizden anlar insanlar büyüyor insanlar ölüyor şehirler daha yalnız daha kalabalık oyunumuz bitiyor sobeleyemiyoruz artık birbirimizi saklandıkca bulasımız gelmiyor korkuyorum gizli köşemde unutulmaktan ya da seni bulamamaktan oynarız yine istersen önüm arkam sağım solum SEN...






 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol